17 °c

"15 Temmuz Süreci ve Darbenin Kayıp Saatleri" konferansı

SAMSUN (AA) - Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, Fetullahçı Terör Örgütünce (FETÖ) gerçekleştirilen darbe girişimine ilişkin, "15 Temmuz'un kahramanlarından biri de "Bylock" operasyonlarını planlayan kişiler. Şu ana kadar bu kişilerin isimleri açıklanmadı. Bu operasyonları çok gizli bir şekilde yapan ve Türkiye'deki kripto örgütünün ilk ana düğmesini, mesajlaşmasını...

Güncel Haberi
15 Temmuz Süreci ve Darbenin Kayıp Saatleri konferansı
"15 Temmuz Süreci ve Darbenin Kayıp Saatleri" konferansı

SAMSUN (AA) - Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, Fetullahçı Terör Örgütünce (FETÖ) gerçekleştirilen darbe girişimine ilişkin, "15 Temmuz'un kahramanlarından biri de "Bylock" operasyonlarını planlayan kişiler. Şu ana kadar bu kişilerin isimleri açıklanmadı. Bu operasyonları çok gizli bir şekilde yapan ve Türkiye'deki kripto örgütünün ilk ana düğmesini, mesajlaşmasını çözen öncelikle Milli İstihbarat Teşkilatının o grubuna teşekkür etmek lazım" dedi.

Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından 15 Temmuz Şehitler Parkı Şehit Ömer Halis Demir Salonunda, "15 Temmuz Süreci ve Darbenin Kayıp Saatleri" konferansı düzenlendi.

Yarar, gazeteci-yazar Süleyman Özışık'ın moderatörlüğünü yaptığı konferansta, 15 Temmuz'un, 15 Temmuz öncesinden anlatılmaya başlanması gerektiğini söyledi.

15 Temmuz öncesinin önemine değinen Yarar, "15 Temmuz'un kahramanlarından biri de Bylock operasyonlarını planlayan kişiler. Şu ana kadar bu kişilerin isimleri açıklanmadı. Bu operasyonları çok gizli bir şekilde yapan ve Türkiye'deki kripto örgütünün ilk ana düğmesini, mesajlaşmasını çözen öncelikle Milli İstihbarat Teşkilatının o grubuna teşekkür etmek lazım. Aralık ayında bu operasyona başlıyorlar, mart ayına kadar bu örgütün Litvanya'daki sunucusundan yavaş yavaş bilgileri çekiyorlar. Sunucudan anında tüm bilgileri çekseler fark edecekler. Çok dikkatli bir şekilde çekmeye çalışıyorlar. Mart ayında hacklendiklerini anlıyorlar ve sunucuyu kapatıyorlar. Yani Bylock kullanımının son tarihi mart ayının sonu. Arkasından başka bir sisteme geçiyorlar. 15 Temmuz gecesi kullanılan ‘Eagle’ sistemi. İlk darbe kararı bu Bylock operasyonu yüzünden oluyor. Bylock operasyonunda deşifre olduklarını anlayınca mayıs ayından 15 Temmuz sürecine götüren toplantılara başlıyorlar." diye konuştu.

- "3 önemli kritik hamlenin yapılması darbenin ayarını bozmuştur"

Örgüt üyelerinin ağustos ayı sonuna doğru yani Yüksek Askeri Şura'dan sonra darbe yapmayı planladıklarını anlatan Yarar, şöyle konuştu:

"Ancak bu arada bir şey daha oluyor. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile dönemin ikinci başkanı Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler'in ikili çalışması sonucu Yüksek Askeri Şura'da 120 askerin tasfiye edilmesi kararı veriliyor. Bunu da Genelkurmay Karargahında olan darbeciler öğrenince bu sefer darbe kararını erkene alıyorlar. 3 tane önemli kritik hamlenin yapılması darbenin ayarını bozmuştur. Bir tanesi Bylock, ikincisi bunların tasfiye kararı ve üçüncüsü ise MİT'in kendisine gelen suikast ihbarını alarak Genelkurmay'a gitmesi bütün ayarı bozmuştur. Ben bu MİT'te hiç isimleri açıklanmayacak olan hacker grubunun çok başarılı olduğunu unutmamız gerektiğine inanıyorum."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "kontrollü darbe" iddiasına da değinen Yarar, şöyle devam etti:

"Kontrollü darbe denilen şeyin içinde Sayın Cumhurbaşkanımızın evladı gibi sevdiği en yakın arkadaşları, onların çocukları, en yakın danışmanının ağabeyi, yüzlerce vatandaşımız hayatını kaybediyor. İşin ilginç tarafı müebbet hapse çarptırılacağını bilen 20 bin figüran da bulabiliyorsunuz. Dünyada böyle bir senaryoyu başaran bir ülke varsa ben tebrik ederim. Yani bir darbeyi kontrollü yapabilmeyi kim becermiştir, bizim o akşam kontrollü darbe yapma teşebbüsü devlet tarafından organize edilsin. Eğer Sayın Cumhurbaşkanımız Marmaris'e gitmemiş olsaydı, Marmaris ziyareti spontane gelişmeseydi o gece bu adamların yapacağı ilk hamle Sayın Cumhurbaşkanının ya İstanbul'daki evini ya da Ankara'daki ikametgahını bombalamak olacaktı. Ama Marmaris'teki ikamet ettiği yeri belirleyemedikleri için bu olayı gerçekleştiremediler. İnançlıysanız, 'Allah'ın planından daha büyük bir plan yok' diyebiliyorsunuz. İkincisi inançsızsanız, 'Ne kadar sürpriz ve şans ne kadar da Türkiye'nin yakınındaymış' diyebilirsiniz. Ama ne olursa olsun ardı ardına koyduğunuz bu kadar olayın gerçekleşmesi bir kontrollü darbe arasında olamaz. Benim seçeneklerim içinde hiç olmadı."

- Kitaptan kazandığı parayla okul yaptıracak

Kitaplarının satışından elde ettiği gelirle Samsun'un bir dağ köyünde okul yaptırmayı istediğini anlatan Yarar, şunları kaydetti:

"Arkadaşlarım bana bir gün dedi ki 'ağabey biraz birikmiş paran var, ne yapacaksın, dolar alacak mısın' dediler, almayacağımı söyledim. Niye almayacağımı sordular. Yarın sabah ben dolardan yüzde 30 para kazansam ve ben milyarder olsam, aynı Suriyelilerin ülkesine vermiş olduğu zarar gibi yapmış olsam, dönemeyecek bir ülkem olsa, bu paranın bana ne faydası var. Adam Suriye’nin en zenginiydi, geçen gün öldü ve ülkesine gömülemedi. Başka bir ülke topraklarına gömülmek zorunda kaldı. Bugün yüzde 30 kazanabilirsiniz, yüzde 40 da kazanabilirsiniz, yüzde 100 de kazanabilirsiniz, ama harcayacağınız bir toprak olmayacaksa, gömülecek bir toprağınız olmayacaksa, üzerinde yaşayacağınız bir toprak olmayacaksa, benim sizlerin arasına gelebileceğim bir yer olmayacaksa ne yapayım. Biz bir kitap yazdık. Sizler sayesinde okundu. Bize 'helal olsun, 15 Temmuz'un ekmeğini sizler yediniz' diyenler de oluyor. Evet, ben o ekmeği sizin için yiyorum. 15 Temmuz'dan sonraki kitap gelirim ve diğerlerinden kazandığım kitap gelirimle memleketim olan Samsun'da bir dağ köyünde okul yapma kararı aldım."

Sıradaki Haber