17 °c

5. TRT Uluslararası Çocuk Medyası Konferansı sona erdi

İSTANBUL (AA) - TRT Çocuk Kanal Koordinatörü Bekir Yıldızcı, TRT Çocuk olarak, çocukları doğru anlamaya ve doğru içerikler oluşturmaya çalıştıklarını belirterek, "Bu işi yapmanın ne kadar zor olduğunun da farkındayız. Çünkü karşımızda çocuk denilen dünyanın belki de en karmaşık varlığı bulunuyor." dedi. "Çocuğun Algısına Dokunmak" temasıyla düzenlenen ve iki gün süren 5. TRT...

Güncel Haberi
5. TRT Uluslararası Çocuk Medyası Konferansı sona erdi
5. TRT Uluslararası Çocuk Medyası Konferansı sona erdi

İSTANBUL (AA) - TRT Çocuk Kanal Koordinatörü Bekir Yıldızcı, TRT Çocuk olarak, çocukları doğru anlamaya ve doğru içerikler oluşturmaya çalıştıklarını belirterek, "Bu işi yapmanın ne kadar zor olduğunun da farkındayız. Çünkü karşımızda çocuk denilen dünyanın belki de en karmaşık varlığı bulunuyor." dedi.

"Çocuğun Algısına Dokunmak" temasıyla düzenlenen ve iki gün süren 5. TRT Uluslararası Çocuk Medyası Konferansı sona erdi.

Yıldızcı, kapanış konuşmasında çocukların kendilerini tam ifade edemediği hesaba alındığında, onları anlamak ve anlamlandırmanın yetişkinlere düştüğünü söyledi.

Çocukların anlama ve anlamlandırma konusunda yeterli olmadığını ifade eden Yıldızcı, şöyle konuştu:

"Hedef kitlemiz çocuklar, çoklu bileşenlere sahip ve bizim her bir bileşen için ayrı ayrı büyük bir titizlikle nesnel araştırmalar yapmamız gerekiyor. Burada iki gün boyunca yapılan sunumlarda birtakım araştırmalar gördük. Bu araştırmaların arka planlarına bakıldığında birçoğunun Amerika Birleşik Devleti kaynaklı olduğunu görüyoruz. Oysa bu araştırmaları bizim öncelikle ve ivedilikle Türkiye'de yapmamız ve bizim çocuklarımızı anlamamız gerekiyor. Çocuğu anlama ve anlamlandırmada küresel ölçekte yapılan araştırmalar çok kıymetli olsalar da yerli-milli değerlerin çocukların anlama sürecinde ne kadar belirleyici olduğunu burada bir kez daha anladık."

TRT Çocuk olarak, çocukları doğru anlamaya ve doğru içerikler oluşturmaya çalıştıklarını kaydeden Yıldızcı, "Bu işi yapmanın ne kadar zor olduğunun da farkındayız. Çünkü karşımızda çocuk denilen dünyanın belki de en karmaşık varlığı bulunuyor. Her çocuğu özel ve değerli kabul ediyor, onlar için en iyisini onların ulaştığı ve bizim sorumluluğumuzda olan tüm mecralarda sizlerle ve tüm paydaşlarla yapıyor ve stratejilerimizi belirlemeye çalışıyoruz. Kurumsal ve vicdani sorumluluğumuzun ne kadar önemli ve büyük olduğunu görüyoruz. Bütün sektör temsilcileri çocukla ilgili medya içerikleri özellikle yapılan bütün çalışmalarda kaynak kamudan bekleniyor. Bu kamunun da en büyüğü bu sektör için biziz. Özel girişimcilerin bu sorumluluğumuzu paylaşmalarını bekliyoruz." şeklinde konuştu.

Yıldızcı, çocuklar için uluslararası iş birliği yapmanın önemine dair ise şunları aktardı:

"Uluslararası medya konferansı yapıyoruz. Uluslararası katılımcılarla bir iş birliği yapalım, bir protokol hazırlayalım ve bu iş birliği sadece bizde kalmasın tüm dünyadaki çocuklar yararlansın. Özellikle bugün toplantımızda olan kamu yayın yönetici arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Yapacağımız iş birliğiyle burada yapılan çalışmalar orayla, orada yapılan çalışmalar burayla paylaşılmış olur. Bir tarih verdik inşallah Ocak ayında bir araya geleceğiz ve konuyla ilgili somut bir iş birliği-protokol hazırlayacağız. 5 ülkeyle başladık, inşallah hayata geçiririz."

Gösterge Bilim ve Sanat Akademisi Kurucusu Erdem Dağdemir ise, yapılan atölye çalışmaları hakkında bilgi vererek, çocukların dünyayı nasıl anladıkları, anlamlandırdıkları, medyanın onları nasıl etkiledikleri ve şiddet hakkında konuştuklarını, herkesin kendi alan ve araştırmalarıyla ilgili konuşmalar yaparak şiddeti tanımlamaya ve çocukları tanımaya çalıştıklarını ifade etti.

Dağdemir, yapılan araştırmalarda şiddetin oluşumuna etki eden faktörlerin 4 grupta toplandığını söyleyerek, o gruplar hakkında şu bilgileri verdi:

"Aile, okul/çevre, toplumsal algı ve medya. Biz şu şekilde düşünüyoruz, aslında hepsi bir bütün içerisinde medya aileyi etkiliyor, aile çevreyi, çevre toplumsal algıyı, toplumsal algı tekrar medyayı etkiliyor. Aslında çocukları korumak için en büyük sorumluluk aileye düşüyor. Zaten iki günün temasının bu şekilde olduğunu düşünüyorum. Çünkü çocuklar ailelerini gözlemliyor ve onları taklit ediyor. Bu yüzden ailenin ve çevrenin şiddete olan tutumunun medyadan daha çok çocuğu etkilediği kanaatindeyim. Çocuklara ne verirseniz onu alır. Şiddet sadece çizgi filmlerde yok, dizilerde, filmlerde, haberlerde hayatın içerisinde var. Bizler medyada gördüğümüz görüntülere nasıl reaksiyon gösteriyorsak, nasıl bir tavır yakınıyorsak çocuklarımız da öyle tavır takınıyorlar. Önemli olan aile bireylerinin çocuklarıyla birlikte televizyon izlemesi. Kendileri televizyon izlerken çocukların kendilerini de izlediğinin farkına varıp ona göre tavır takınması ve çocukları izledikleri görselle ilgili bilgilendirmesi."

Sıradaki Haber