17 °c

Bugün unutulmaz eserler bırakan ünlü halk ozanı Aşık Veysel'in doğum günü

Aşık geleneğinin en son temsilcilerindendi Aşık Veysel. 1970’li yıllarda Selda Bağcan, Gülden Karaböcek, Hümeyra, Fikret Kızılok gibi müzisyenler, onun deyişlerini tekrar düzenleyerek dilden dile aktardılar, ondan sonraki nesillere de tanıttılar… Kullandığı yalın Türkçe ile sözleriyle yediden 70’e herkese hitap eden Aşık Veysel, doğayı, aşkı, dini, siyaseti, umutsuzluğu...

Güncel Haberi
Bugün unutulmaz eserler bırakan ünlü halk ozanı Aşık Veyselin doğum günü
Bugün unutulmaz eserler bırakan ünlü halk ozanı Aşık Veysel'in doğum günü

Aşık geleneğinin en son temsilcilerindendi Aşık Veysel. 1970’li yıllarda Selda Bağcan, Gülden Karaböcek, Hümeyra, Fikret Kızılok gibi müzisyenler, onun deyişlerini tekrar düzenleyerek dilden dile aktardılar, ondan sonraki nesillere de tanıttılar…

Kullandığı yalın Türkçe ile sözleriyle yediden 70’e herkese hitap eden Aşık Veysel, doğayı, aşkı, dini, siyaseti, umutsuzluğu, sevinci güzel bir biçimde yansıtan eserler geride bıraktı…

İşte yediden 70’e hepimizin tanıdığı Aşık Veysel eserleri

Dostlar Beni Hatırlasın

Ben giderim adım kalır Dostlar beni hatırlasın. Düğün olur bayram gelir Dostlar beni hatırlasın

Can kafeste durmaz uçar Dünya bir han, konan göçer Ay dolanır yıllar geçer Dostlar beni hatırlasın

Can bedenden ayrılacak Tütmez baca yanmaz ocak Selam olsun kucak kucak Dostlar beni hatırlasın

Ne gelsemdi, ne giderdim Günden güne arttı derdim Garip kalır yerim yurdum Dostlar beni hatırlasın

Açar solar türlü çiçek Kimler gülmüş kim gülecek Murat yalan ölüm gerçek Dostlar beni hatırlasın

Gün ikindi akşam olur Gör ki başa neler gelir Veysel gider adı kalır Dostlar beni hatırlasın

Kara Toprak

Dost dost diye nicesine sarıldım Benim sâdık yârim kara topraktır Beyhude dolandım boşa yoruldum Benim sâdık yârim kara topraktır

Nice güzellere bağlandım kaldım Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum Her türlü isteğim topraktan aldım Benim sâdık yârim kara topraktır

Koyun verdi kuzu verdi süt verdi Yemek verdi ekmek verdi et verdi Kazma ile döğmeyince kıt verdi Benim sâdık yârim kara topraktır

Âdem'den bu deme neslim getirdi Bana türlü türlü meyva yedirdi Her gün beni tepesinde götürdü Benim sâdık yârim kara topraktır

Karnın yardım kazmayınan belinen Yüzün yırttım tırnağınan elinen Yine beni karşıladı gülünen Benim sâdık yârim kara topraktır

İşkence yaptıkça bana gülerdi Bunda yalan yoktur herkes de gördü Bir çekirdek verdim dört bostan verdi Benim sadık yârim kara topraktır

Havaya bakarsam hava alırım Toprağa bakarsam dua alırım Topraktan ayrılsam nerde kalırım Benim sâdık yârim kara topraktır

Dileğin varsa iste Allah'tan Almak için uzak gitme topraktan Cömertlik toprağa verilmiş Hak'tan Benim sâdık yârim kara topraktır

Hakikat ararsan açık bir nokta Allah kula yakın kul da Allah'a Hakkın gizli hazinesi toprakta Benim sâdık yârim kara topraktır

Bütün kusurumuzu toprak gizliyor Merhem çalıp yaralarımı düzlüyor Kolun açmış yollarımı gözlüyor Benim sâdık yârim kara topraktır

Her kim ki olursa bu sırra mazhar Dünyaya bırakır ölmez bir eser Gün gelir Veysel'i bağrına basar Benim sâdık yârim kara topraktır

Güzelliğin On Para Etmez

Güzelliğin on par'etmez Bu bendeki aşk olmasa Eğlenecek yer bulaman Gönlümdeki köşk olmasa

Tabirin sığmaz kaleme Derdin dermandır yareme İsmin yayılmaz aleme Aşıklarda meşk olmasa

Kim okurdu kim yazardı Bu düğümü kim çözerdi Koyun kurt ile gezerdi Fikir başka başk'olmasa

Güzel yüzün görülmezdi Bu aşk bende dirilmezdi Güle kıymet verilmezdi Aşık ve maşuk olmasa

Senden aldım bu feryadı Bu imiş dünyanın tadı Anılmazdı VEYSEL adı O sana aşık olmasa.

Uzun İnce Bir Yoldayım

Uzun ince bir yoldayım Gidiyorum gündüz gece Bilmiyorum ne haldayım Gidiyorum gündüz gece

Dünyaya geldiğim anda Yürüdüm aynı zamanda İki kapılı bir handa Gidiyorum gündüz gece

Uykuda dahi yürüyom Kalkmaya sebep arıyom Gidenleri hep görüyom Gidiyorum gündüz gece

Kırk dokuz yıl bu yollarda Ovada dağda çöllerde Düşmüşüm gurbet ellerde Gidiyorum gündüz gece

Düşünülürse derince Irak görünür görünce Yol bir dakka miktarınca Gidiyorum gündüz gece

Şaşar Veysel işbu hâle Gâh ağlaya gâhi güle Yetişmek için menzile Gidiyorum gündüz gece

Aşık Veysel'in kişisel eşyaları

Sivas'ın Şarkışla ilçesinin Sivrialan köyündeki Aşık Veysel Müzesi'nin daha küçük bir benzeri, dünyaca ünlü halk ozanını daha çok kişiye tanıtmak amacıyla ilçe merkezine de yapılacak. Aşık Veysel'in müzeye çevrilen köydeki evinde Ozan'ın bal mumu heykeli ve orijinal sazı sergileniyor.

AŞIK VEYSEL KİMDİR?

Ünlü halk ozanı Veysel Satıroğlu yani mahlasıyla Aşık Veysel 25 Ekim 1894 tarihinde Sivas'ta doğdu. İki kız kardeşinide o zamanlar yaygınlaşan çiçek hastalığından kaybeden Aşık Veysel, bu hastalığa 7 yaşında yakalandı ve iki gözünü de kaybetti.

Aşık Veysel, babasının oyalanması için aldığı bağlama ile önce başka ozanların türkülerini çalmaya başladı. 1933 yılında tanıştığı Ahmet Kutsi Tecer'in teşvikleriyle kendi sözlerini yazıp söylemeye başladı.
Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri'nde saz hocalığı yaptı. 1965 yılında özel kanunla maaş bağlandı. 1970'li yıllarda Hümeyra, Fikret Kızılok, Esin Afşar gibi bazı müzisyenler Âşık Veysel'in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağladı.

Aşık Veysel, çiçek hastalığı yüzünden iki gözünü de kaybetti. Kendi anlatımına göre: "Çiçeğe yatmadan evvel anam güzel bir entari dikmişti. Onu giyerek beni çok seven Muhsine kadına göstermeğe gitmiştim. Beni sevdi. O gün çamurlu bir gündü, eve dönerken ayağım kayarak düştüm. Bir daha kalkamadım. Çiçeğe yakalanmıştım... Çiçek zorlu geldi. Sol gözüme çiçek beyi çıktı. Sağ gözüme de, solun zorundan olacak, perde indi. O gün bugündür dünya başıma zindan."

Sıradaki Haber