17 °c

Yunan asıllı Prof. Dr. Dimitri Kitsikis: "Osmanlı'yı sömürmek isteyen Batı, ırkçılık mikrobu yaydı"

Doktora unvanını 1963'te Paris Sorbon Üniversitesinden alan ve Kanada Ottawa Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Jeopolitik Bölümü'nden emekli olan 81 yaşındaki Yunan asıllı Prof. Dr. Dimitri Kitsikis, Yunanistan ve Türkiye'de, "Yunan-Türk Konfederasyonu" fikrinin teorisyeni olarak tanınıyor. Türkiye'de, Osmanlı İmparatorluğu'nu yeniden hayata geçirip, ortak bir...

Güncel Haberi
Yunan asıllı Prof. Dr. Dimitri Kitsikis: Osmanlıyı sömürmek isteyen Batı, ırkçılık mikrobu yaydı
Yunan asıllı Prof. Dr. Dimitri Kitsikis: "Osmanlı'yı sömürmek isteyen Batı, ırkçılık mikrobu yaydı"

Doktora unvanını 1963'te Paris Sorbon Üniversitesinden alan ve Kanada Ottawa Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Jeopolitik Bölümü'nden emekli olan 81 yaşındaki Yunan asıllı Prof. Dr. Dimitri Kitsikis, Yunanistan ve Türkiye'de, "Yunan-Türk Konfederasyonu" fikrinin teorisyeni olarak tanınıyor. Türkiye'de, Osmanlı İmparatorluğu'nu yeniden hayata geçirip, ortak bir konfederasyon kurma idealini anlattığı "Türk-Yunan İmparatorluğu" kitabıyla ünlenen Kitsikis, bir dönem Yunanistan başbakanlarından Konstantinos Karamanlis'in, bir süre de 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın danışmanlığını yaptı. Türkolog Kitsikis, Özal ile tanışması, Türk-Yunan Konfederasyonu fikrinin detayları ve Türkiye'nin AB sürecine ilişkin sorularını yanıtladı. Kitsikis, Özal'ın Kürt sorununu çözmek için önerdiği "konfederasyon" fikrinin esin kaynağının kitabı olduğunu anlatarak, şunları söyledi: "Ottowa Üniversitesinde çalışırken Türk Büyükelçisi sayesinde Özal'ın kitabımdan esinlendiğini öğrendim. Hatta Büyükelçi'ye, 'Sizin Cumhurbaşkanınız benim fikirlerimi kullanmış, kendisini mahkemeye vereceğim' diyerek takıldım. O da bana, 'Madem sizden bu kadar esinlenmiş, bir gün sizi tanıştıralım' dedi. Aradan bir süre geçtikten sonra Büyükelçi'nin aracılığıyla Sayın Özal, beni Türkiye'ye davet etti. Çankaya Köşkü'nde ağırladı ve çok sıcak karşıladı. Bir süre kalıp, tekrar Kanada'ya dönmek istiyordum ancak Özal, Türkiye'de kalıp danışmanlığını yapmamı teklif etti. Hatta o zamanın YÖK Başkanı İhsan Doğramacı'yı arayarak, bir üniversitede görevlendirilmemi istedi. Emrivakiyle kendimi Türkiye'ye yerleşmiş buldum. Yaklaşık 3-4 yıl danışmanlığını yaptım. Ancak bu durum çok dikkati çekti, zira bir Yunan'ın Türk Cumhurbaşkanı'nın danışmanı olması, pek alışıldık bir durum değildi." Özal'ın Kürt sorununu çözmek için çok büyük cesaret ortaya koyduğunu ancak o günkü ortamın buna müsait olmadığını ifade eden Kitsikis, "Kürt sorununun çözümü için önerdiği 'konfederasyon' fikri Özal'ın sonunu hazırladı. Bu nedenle zehirlenerek öldürüldü. Bu fikirleri edinmesine sebep olduğum için üzüntü duyuyorum." diye konuştu. Kitabındaki bazı bölümlerin Yunan milliyetçilerden büyük tepki gördüğünü ve ölüm tehdidi aldığı için bu bölümleri daha sonraki baskılardan çıkarmak zorunda kaldığını aktaran Kitsikis, Yunan hackerların Türkiye'den web sayfasına girişleri engellediğini kaydetti. Türkiye-Yunanistan Konfederasyonu perspektifi masaya yatırılmalı Osmanlı'da Türkler, Yunanlar, Ermeniler ve Yahudilerin uyum içinde yaşadığını hatırlatan Kitsikis, 19. yüzyılda devleti oluşturan önemli milletlerden Yunanların Türklerden ayrışmasıyla sosyal krizlerin çıktığını ve imparatorluğun çatırdamaya başladığını anlattı. Prof. Dr. Dimitri Kitsikis, Osmanlı İmparatorluğu'nu sömürmek isteyen Batı'nın, milliyetçilik, ırkçılık mikrobu yaydığını ileri sürerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Batılılar, Yunanların Türklerden nefret etmelerini istedi. Türkler, imparatorluğun her yanını ırkçılık mikrobu sardığının yüz yıl sonra farkına vardı. Türkler, her şeye rağmen Yunan kardeşlerini sevmeye devam etti ve Yunanların kendilerinden neden nefret ettiğini anlamakta güçlük çekti. Bu fitnenin Batı'dan kaynakladığını bilemediler. Bu nedenle bugün pek çok Türk, halen Yunan kardeşlerini sever, buna karşılık daha az sayıda Yunan, Türkleri sever. Son 20 yılda iki tarafta Ege Denizinde yaşanan veya yaşanabilecek ırkçı gerginlikler nedeniyle teyakkuzda kaldı. Okullarda okutulan tarih kitapları nefretten beslenen ön yargılarla dolu. Siyasilerimiz, iş insanlarımız ve entelektüel çevrelerimiz bir araya gelerek, Türkiye-Yunanistan Konfederasyonu perspektifini masaya yatırmalıdır. 1978'de bu fikri kitabımda ortaya attım ve iki ülkenin hükümetlerine de tavsiyede bulundum." ABD, Avrupa'yı kangren etmek için Yunanistan'ı zayıflatıyor Amerika'nın Yunanistan üzerinden AB'yi zayıflatmaya çalıştığını iddia eden Kitsikis, şu görüşleri dile getirdi: "Yunanistan'ın AB ile ilişkileri zayıflarsa Türkiye-Yunanistan Konfederasyonu'nun kurulması daha kolaylaşır. Yunanistan ve Türkiye, yanlarına İsrail'i de alarak, Akdeniz Birliği oluşturmalılar. Amerika da AB'ye karşı bu oluşumu destekliyor. O yüzden Yunanistan'ı zayıflatmaya çalışıyor. Yunanistan öyle bir hale geldi ki kangren oldu. Bu kangrenin Yunanistan üzerinden bütün Avrupa'yı sarmasını istiyor. Oysa Türkiye-Yunanistan-İsrail bir araya gelse AB'ye alternatif bir güç oluşturur. Ege Denizi'ni, bir insanın nefes borusu olarak düşünün. Bu kişinin akciğerleri ise Ege ile ikiye bölünmüş durumda. Yarısı Türkiye'de, yarısı Yunanistan'da kaldı. Yunanistan ve Türkiye'yi ayırarak bir vücudu ikiye böldüler. Vücudu ikiye bölünen bir insan yaşayabilir mi? O yüzden Türkiye de Yunanistan da zorluklar çekiyor." Türkiye Avrupa'nın en büyük ordusuna ve nüfusuna sahip Amerika'nın Ortadoğu'nun petrol ve gazına sahip olmak için Kürt devleti kurulmasına izin vereceğini iddia eden Kitsikis, bunun için adımların yavaş yavaş atıldığını belirtti. Prof. Dr. Kitsikis, Suriye'nin, Amerika ve Rusya arasında paylaşılacağını, yıllardır sıcak denizlere inme hayali kurun Rusya'nın asla Suriye'den çıkmayacağını savundu. Kitsikis, AB'nin başta dini sebepler olmak üzere, Avrupa'nın en büyük ordusuna ve nüfusuna sahip Türkiye'yi birliğine kabul edilmeyeceğine inandığını dile getirdi. Erdoğan, büyük düşünüyor Türkiye'nin 14 yıldır iktidarda bulunan AK Parti hükümetleri sayesinde ekonomik anlamda büyük başarılar elde ettiğini vurgulayan Kitsikis, "Erdoğan'a hayranım. Büyük düşünüyor, büyük hayalleri var. Dünya kamuoyunda Türk milletine büyük bir öz güven kazandırdı. Bu da halkı tarafından takdir ediliyor." şeklinde konuştu. Vasiyetnamesini yazdığını ve öldüğünde Çamlıca Tepesi'ne gömülmek istediğini ifade eden Türkolog Ord. Prof. Dr. Dimitri Kitsikis, ölmeden önce Türk-Yunan Konfedarasyonu'nun kurulduğunu da görmeyi arzu ettiğini sözlerine ekledi.

Sıradaki Haber