17 °c

TBB Başkanı Feyzioğlu:

ANTALYA (AA) - Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, başkanlık sistemi tartışmalarına ilişkin, "Bu kadar farklı siyasi düşünceden, etnik kökenden, mezhepten gelen 79 milyonluk Türk milletinin çoğulcu, katılımcı demokrasi dışında aynı paydada tutulması imkansız. Bu, sürdürülebilir olmaz." dedi.Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni'yi ziyaret eden...

Güncel Haberi
TBB Başkanı Feyzioğlu:
TBB Başkanı Feyzioğlu:

ANTALYA (AA) - Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, başkanlık sistemi tartışmalarına ilişkin, "Bu kadar farklı siyasi düşünceden, etnik kökenden, mezhepten gelen 79 milyonluk Türk milletinin çoğulcu, katılımcı demokrasi dışında aynı paydada tutulması imkansız. Bu, sürdürülebilir olmaz." dedi.

Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni'yi ziyaret eden Feyzioğlu, gazetecilerle bir araya geldi.

Türkiye'nin 15 Temmuz'da iç savaşın kenarından döndüğünü belirten Feyzioğlu, bu noktaya nasıl gelindiğini çok iyi tespit ve tahlil etmek gerektiğini vurguladı.

Bir gazetecinin, "Yeni anayasa ile ilgili taslak size ulaştı mı, bakanlık sistemi tartışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Feyzioğlu, taslağın toplumun önünde hazırlanmadığını savundu.

Taslağın iki parti arasında görüşüldüğünü dile getiren Feyzioğlu, şunları kaydetti:

"İçeriğini, siyasi iktidara yakın olduğunu düşündüğümüz birtakım köşe yazarlarından takip ediyoruz. Bu dahi ne kadar sağlıksız bir sürecin içinde olduğumuzu gösteriyor yani gazetelere sızan haberlerden koskoca bir millet, geleceğin nasıl şekillendirildiğini öğrenmeye çalışıyor. Bu şeffaf bir süreç değil, sakıncalı buluyoruz çünkü bu ülkede herkesin, hele hele belli görevlerdeki, belli sorumlulukları üstlenmiş herkesin söz söylemesi gereken bir büyük değişiklikten söz ediyoruz.

Bizim yaklaşımımız şudur: Türkiye'de, hangi hükümet sistemi kabul edilirse edilsin, ister parlamenter hükümet sisteminde devam edelim, ister başkanlık hükümeti sistemine geçelim, mutlaka kuvvetler ayrılığının getirilmesi gerekir. Kuvvetler ayrılığı sağlanmadan başkanlık sistemine geçilirse, bugünden de daha baskıcı bir rejimle karşı karşıya kalırız."

Feyzioğlu, yargı bağımsızlığında sorun olduğunu öne sürerek, sistemin cumhurbaşkanından siyasi iktidarın diğer parçalarına kadar müdahaleye açık olduğunu iddia etti.

Yargıda işlerinin görülmesini isteyenlerin tanıdık arama yarışına girdiğini savunan Feyzioğlu, "Dün cemaatten tanıdık aranırken, bugün siyasi iktidardan tanıdık aranıyor. Bu, kabul edilemez. Hakim ve savcı, kimseden çekinmeden hukuk ne diyorsa onu yapabilir hale getirilmelidir yani sistemsel güvence verilmelidir." diye konuştu.

- "Meclis'in başkandan ayrılması lazım"

Feyzioğlu, başkanlık sistemine geçildiğinde Meclis'in de başkandan ayrılması gerektiğini savundu.

Başkanlık sisteminde bir kişiye çok büyük yetki verildiğini, bu yetkiyi dizginlemek için sadece yargının bağımsız olmasının yetmeyeceğini belirten Feyzioğlu, yasama organının da başkandan bağımsız oluşmasının zorunlu olduğunu dile getirdi.

Feyzioğlu, ABD'nin, başkanlık sisteminin demokratik işlediği tek ülke olduğunu, ABD başkanlarının hiçbir şekilde parti genel başkanı olmadığını söyledi.

- "Siyasi Partiler Kanunu değiştirilmeli"

Feyzioğlu, Türkiye'de başkanlık sistemi konuşulduğunda kuvvetler ayrılığının nasıl sağlanacağının ortaya konulması gerektiğine dikkati çekerek, "Siyasi Partiler Kanunu değiştirilmeden başkanlık sistemi hiç tartışmasız Türkiye'nin gördüğü en korkunç, baskıcı rejimi getirir." diye konuştu.

Yeni anayasada demokratik bir yapı olmadığını öne süren Feyzioğlu, şöyle devam etti:

"Demokratik bir başkanlık sistemini konuşacaksak buyurun, biz açığız. Millet karar verir, demokratik bir başkanlık sistemine. Milletimizin hayrına neyse onu söylemek zorundayız. Türkiye'nin 79 milyonunun, bu kadar dinamik bir ülkenin çoğulcu, katılımcı demokrasi dışında, sürdürülebilir şekilde yönetilmesi mümkün değil. Bu kadar farklı siyasi düşünceden, etnik kökenden, mezhepten gelen 79 milyonluk Türk milletinin çoğulcu, katılımcı demokrasi dışında aynı paydada tutulması imkansız. Bu, sürdürülebilir olmaz.

Bunda ısrar, bir düdüklü tencereye Türkiye'yi koyup, ateşin altını sonuna kadar açıp, kapağını sımsıkı kapayıp, bu da yetmezmiş gibi düdüğün tepesine parmakla basmak anlamına gelir. Türkiye'nin istikrarlı bir şekilde yoluna devam etmesi için çoğulcu, katılımcı demokrasi lazımdır. Bunun da vazgeçilmezi hukukun üstünlüğüdür."

Feyzioğlu, Türkiye'de 100'ün üzerinde hukuk fakültesi olduğunu ve son on yılda 70 hukuk fakültesi açıldığını dile getirdi.

Avukat sayısının 5 yıl sonra 165 binlere ulaşacağını, kontrolsüzlüğün kaliteyi düşüreceğini savunan Feyzioğlu, asgari standartlara uygun olmayan fakültelerin kapatılması, avukatlığa girişin sınava tabi olması gerektiğini söyledi.

Feyzioğlu, Yeniçağ gazetesine yönelik saldırıyı yapanların arkasında kim olduğunun ortaya çıkarılması, kimin talimat verdiğinin tespit edilmesini istedi.

AGC'nin faaliyetleri hakkında bilgi veren Cemiyet Başkanı Yeni, Feyzioğlu'na cemiyetin flamasını hediye etti.

Sıradaki Haber