"Suriye'nin kayıp kadınları" sergisi
GAZİANTEP (AA) - Suriyeli kadınların seslerini duyurmaya çalışan aktivist Rüveyda Yusuf öncülüğünde, gönüllü ressamlarca yapılan yağlı boya tablolar ve Suriye'de tutuklu kadınların el emeği takılarının yer aldığı "Suriye'nin kayıp kadınları" sergisi Gaziantep'te açıldı.
Tekerekoğlu Sanat Galerisi'nde düzenlenen serginin açılışında konuşan Yusuf, Suriye'de suçsuz yere mahkum edilen kadınların sesini duyurmayı amaçladıklarını söyledi.
Sergilenen resimlerin gönüllü ressamlarca tutuklu kadınlar hayal edilerek çizildiğini aktaran Yusuf, sergide tasvir edilen tutuklu kadınların 12'sini yakından tanıdığını belirtti.
Türkiye'ye 2014'te geldiğini dile getiren Yusuf, "Ben esir değişimiyle serbest kaldıktan sonra diğer kadınlar orada kaldı. Onların yaşadığı dramı anlatmak için bu sergiyi açtık." dedi.
Yusuf, çıktığından beri tutuklu kadınlarla ilgili bilgi alamadığını belirterek sergide yer verilen kadınların yaptığı el emeği takı ve tespihlerinse daha önce onları ziyaret eden yakınlarından temin edildiğini aktardı. Yusuf, şunları söyledi:
"Ben de bu kadınlarla beraber hapis yattım. Bu sergiyi onların acılarını dünyaya duyurabilmek için açtık. Niçin tutuklandık bunu hala bilmiyoruz. Hiç fotoğrafları olmadığı için onları hayal ederek tuvallere yansıtmaya çalıştık. Yapılan tablolara kendi elleriyle yaptıkları takıları, tespihleri de koyduk. Onlara yardım etmeye çalışıyoruz. Bu kadınlar siyasi suçlu olarak yargılanırsa daha çok acı çekecekler. Resmi rakamlara göre Suriye'de 10 bin tutuklu kadın var ama bizim bildiğimiz çok daha fazla. Neden insanlar esir ediliyor bilmiyoruz."
- "2,5 yıl hapis yattım"
Sergiyi ziyaret etmek için Şanlıurfa'dan gelen Hanedi Hüseyin de 2,5 yıl Şam'da hapishanede yattığını, arkadaşlarını anmak için sergiyi ziyaret ettiğini söyledi.
Şam'da ailesiyle yaşarken bir baskınla ablası ve yeğeniyle esir alındığını anlatan Hüseyin, ailesinin darmadağın olduğunu belirtti.
Sergide resmedilen kadınlarla hapis yattığını dile getiren Hüseyin, "Türkiye'ye 2 yıl önce kaçarak geldik. Çok işkence gördük. Ekmek su yoktu. Birbirimizle konuşamıyorduk. Biz sonumuzun ne olacağını bilmiyorduk. Sürekli bir korku içerisindeydik. Sergide resmi çizilen arkadaşlarım gerçek hallerine çok benzemiş." diye konuştu.