CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Muğla'da

29 Aralık 2016 Perşembe

MUĞLA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Sayın Binali Yıldırım ve TBMM Başkanı'na bir çağrıda bulunmak istiyorum. Anayasa görüşmelerini, daha doğrusu Anayasa Komisyonundaki görüşmeleri sonlandırsınlar ve anayasa teklifini geri çeksinler. Türkiye'yi bu ayıptan kurtarsınlar." dedi.

Çeşitli temas ve ziyaretler için Muğla'da bulunan Kılıçdaroğlu, Bodrum ilçesinde Belediye Başkanı Mehmet Kocadon'u makamında ziyaret etti, ardından İskele Meydanı'nda parti otobüsünden halka seslendi.

Gazetecilerin hapse atıldığı, özgür yazı yazamadığı ülkelerde demokrasiden söz edilemeyeceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, gazetecilerin kalemlerini özgürce kullanması gerektiğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, "Bugün Ahmet Şık yeniden gözaltına alındı. Hatırlıyorsunuz değil mi, FETÖ olayı dolayısıyla gözaltına alındı, tutuklandı ve uzun süre içeride yattı. Sabahleyin annesiyle konuştum, 'Evladım şimdi ne olacak?' diyor. Bir anneyi üzmek kimin ne haddine, insanın vicdanı rahatsız olmuyor mu? Hüsnü Mahalli ne yaptı bu hükümete? Hasta üstelik. Siz bunu da tutukladınız, şu an hastanede yatıyor." diye konuştu.

Bu tür olaylar karşısında susulmaması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, ülkenin dirliğe ve düzene ihtiyacı bulunduğunu savundu. Bundan 12-15 yıl önce kimsenin "Ne olacak?" diye sormadığını, oysa bugün herkesin "Ne olacak?" diye sorduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet'in kurucu değerlerine dönmek zorundayız. Yurtta barış, dünyada barış demek zorundayız. Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırmak zorundayız." ifadelerini kullandı.

- "Sanıyorlar ki 14 yıldır ülkeyi CHP yönetiyor"

Türkiye'de her gün şehit haberi geldiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"PKK terör örgütü 30-35 yıldır var. 'Bitireceğiz' diye masaya oturdular. 'Bu yol yanlıştır, bu yolla siz terörü engelleyemezsiniz' dedik. Ama Oslo'da, İmralı'da, Habur'da masaya oturdular, pazarlık yaptılar. Türkiye Cumhuriyeti'ni bir terör örgütüyle muhatap ettiler. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir terör örgütüyle aynı masaya oturamaz, oturmamalıdır, ama oturdular. Şimdi başlarına belayı aldılar. Şimdi kimi suçluyorlar? CHP'yi suçluyorlar. Niye suçluyorlar? Sanıyorlar ki 14 yıldır ülkeyi CHP yönetiyor. Ülkeyi yönettiklerinden bile haberleri yok. IŞİD terör örgütü dedik. 'Suriye'ye girmeyin kardeşim, komşuların iç işine müdahale etmeyelim.' Sana ne Esad'tan. Efendim 'Suriye'de demokrasi yokmuş.' Sen önce dön kendi ülkene bak. Kendi ülkende demokrasi var mı? Sen önce demokrasiyi sağla ki örnek ol. Sadece Ortadoğu'ya değil dünyaya örnek ol. Efendim 'Gideceğiz Emevi Camisi'nde namaz kılacağız. Esad zaten iki bastonla geziyor. Yakında Esad da bitmiş olacak, Suriye özgürlüğüne kavuşacak.' Ne oldu? Şimdi paşa paşa gittiler. Yakında göreceksiniz Esad'ın elini öpmeye gidecekler."

Rusya'nın her istediğine imzanın atıldığını iddia eden Kılıçdaroğlu, "Şimdi kalkmış diyorlar ki 'Ortadoğu'ya, dünyaya nizam veriyoruz. Biz oyun kurucuyuz' diyorlar. Bir baktık oyun kurucu falan değil bunlar resmen Ortadoğu'nun oyuncağı oldular. Ben bundan rahatsızlık duyuyorum. Ülkenin bir vatandaşı olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası açısından rahatsızlık duyuyorum. Bir dönem Ortadoğu'ya örnek olan, Ortadoğu halklarının 'Biz de keşke Türkiye gibi yaşasak, Türkiye gibi olsak' diye imrendikleri bir ülke konumundan çıktık." dedi.

- FETÖ'nün siyasi ayağı

Bir başka terör örgütünün FETÖ olduğunu ve FETÖ'nün siyasi ayağının henüz ortaya çıkmadığını, bunun ortaya çıkmasını beklediklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Bu FETÖ adamlarını ordunun, üniversitelerin, siyasetin içine kim yerleştirdi. Biz bunların hepsini öğrenmek, bilmek istiyoruz. Bu olay ortaya çıkmadan bu olay bütünüyle aydınlanamaz." diye konuştu.

15 Temmuz darbe girişimini ve FETÖ mücadelesini adım adım takip edeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, olaylar aydınlanıncaya kadar mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı. Kılıçdaroğlu, "Onlar üstünü kapatmak isteyebilirler ama biz kapatmayacağız. Biz bütün ayrıntılar ortaya çıksın bunları arzu ediyoruz. Bunları yapmadığımız takdirde, ülkemize karşı, vatandaşımıza karşı görevimizi yapmamış oluruz." değerlendirmesinde bulundu.

15 Temmuz'dan sonra 20 Temmuz'da da bir darbe yapılarak Türkiye'de OHAL ilan edildiğini öne süren Kılıçdaroğlu, bir Bakanlar Kurulu kararı ile istenilen kişinin devlet memurluğundan atıldığını, istenilen kurumların kapatıldığını, istenilen kurumun açıldığını, bunların doğru olmadığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, "12 Eylül döneminde Kenan Evren ve arkadaşlarının yaptıklarından daha kötüsünü yapıyorlar. O dönem hiç değilse kurumlar kapatılmıyordu. Çalışmaları yasaklanıyordu ama kapatılması için mahkemelere dava açılıyordu, şimdi doğrudan kapatılıyor. Biz bu darbenin üstesinden geleceğiz. Hiç merak etmeyin. Şimdi dikta yönetimini de getirmek istiyorlar. Anayasayı değiştirerek Cumhuriyet'i bir anlamda işlemez hale getirecekler, Parlamentoyu işlemez hale getirecekler, bütün yetkileri bir kişiye verecekler. CHP buna razı olur mu, CHP buna evet der mi? Hiç endişeniz olmasın, sonuna kadar mücadele edeceğiz. Cumhuriyet'i yaşatacağız, demokrasiyle taçlandıracağız Cumhuriyet'i." ifadelerini kullandı.

Demokrasinin önemine değinen Kılıçdaroğlu, Türkiye'de ise rejimin değiştirilmek, Parlamentonun işlemez hale getirilmek istenildiğini savundu. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında, tek parti döneminde Gazi Mustafa Kemal hayattayken anayasa değişikliği gündeme gelir. Anayasa'da bir hüküm vardır. Türkiye Büyük Millet Meclisini feshetme yetkisini Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e vermek isterler. Genç milletvekilleri kürsüye çıkar, derler ki 'Bu Parlamento, bu Meclis Kurtuluş Savaşı'nı yöneten meclistir. Bu Meclis milletin meclisidir. Meclis Gazi Meclistir. Bu Meclis, Gazi Mustafa Kemal başımızın üstüne ama kendi yetkisini devretmez.' 127 oyla reddedilmiştir. Şimdi Gazi Mustafa Kemal'e verilmeyen yetkiyi bir diktatöre vereceğiz. Bu olur mu? Sanıyorlar ki bu el kaldırmayla indirmeyle olacak. Bu iş el kaldırmayla indirmeyle olmaz. Çünkü demokrasi oylanmaz, insan hakları oylanmaz. Demokrasi sonuna kadar savunulur, insan hakları sonuna kadar savunulur. Başkomutanlık yetkisi bile sınırlı günler için Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e vermiştir. Şimdi Başkomutanlık yetkisini de verelim. Verecek miyiz? Asla vermeyeceğiz. Buna izin vermeyeceğiz. Bedeli ne olursa olsun, bütün bedelleri ödemeye hazırız."

Ankara'da bazı yetkililerin çocukları şehit olan vatandaşın karşısına çıkıp "İnşallah Allah bize de nasip eder" dediğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Allah sana nasip edecekse sen niye gitmiyorsun cepheye, senin oğlun niye gitmiyor? Bütün şehit annelerine sesleniyorum. Bunlar ikiyüzlü, bunlar şehitler arasında ayrım yaptılar. 15 Temmuz şehitleri ve diğer şehitler. Gaziler arasında ayrım yaptılar, 15 Temmuz gazileri ve diğer gaziler. 15 Temmuz gazisi tırnağından yaralansa gazi sayılıyor, ama öbür tarafta dağın başında PKK'yla mücadele edip vücudunda kurşun taşıyan gazi, gazi sayılmıyor. Allah aşkına bunlarda vicdan var mı, ahlak var mı, din iman var mı, emin olun yok." diye konuştu.

- Anayasa değişiklikleri

Anayasa değişikliklerine karşı çıkacaklarını, bu sorunun sadece CHP'nin değil Türkiye'nin sorunu olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Benim açımdan bir sorun yok ama bu ülke açısından bir sorun var. Benim burada bir sorumluluğum var. Bu ülkenin geleceğinden ben sorumlu olmak zorundayım, siz sorumlu olmak zorundasınız. Aydınlar, kadınlar, işçiler sorumlu olmak zorunda. Hepimizin sorumluluğu var. Hepimiz güzel, özgür, bağımsız, kalkınmış uygar bir Türkiye için mücadele etmek zorundayız. Mücadelemiz hayırlı olsun." dedi.

Başbakan Binali Yıldırım'a ve TBMM Başkanı'na seslenen Kılıçdaroğlu, "Anayasa görüşmelerini, daha doğrusu Anayasa Komisyonundaki görüşmeleri sonlandırsınlar ve anayasa teklifini geri çeksinler. Türkiye'yi bu ayıptan kurtarsınlar, hele hele anayasa metnini dahi görmeden boş kağıda imza atmak gibi bir ayıptan TBMM'yi kurtarsınlar. Bunu yaptıkları takdirde onlara saygı duyacağız. Bunları yaptıkları takdirde parlamento, milletvekilleri saygınlık kazanacaktır. Demokrasiyi, TBMM'yi sonlandıran değil Cumhuriyet'i demokrasiyle taçlandıran bir Cumhuriyet'i egemen kıldığımız zaman Türkiye görkemli bir ülke olacaktır." diye konuştu.