Akkuyu’ya bilirkişiden onay çıktı!

27 Şubat 2017 Pazartesi

Mersin'in Gülnar İlçesi'ne kurulacak Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) için çıkan olumlu Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna yapılan itiraz sonrası görevlendirilen yeni keşif heyetinin hazırladığı 205 sayfalık rapor tamamlandı. Bilirkişi, ÇED raporunun kurallara uygun olduğunu belirtti.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verdiği Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararının iptali için birçok sivil toplum örgütü ve çevreciler Danıştay’a dava açtı.

Santralin yerinin yanlış seçildiği, çevre sağlığı yönünden etkileri, yeterince risk alanızı yapılmadığı iddia edildi. Ayrıca çeşitli sektörel etkisi, Akdeniz foku gibi canlılara etkisi, kaza halinde acil müdahale planındaki eksiklik olduğu ve olası bir tsunami etkisinin hesap edilmediği öne sürüldü.

Bunun üzerine görevlendirilen bilirkişi heyeti, 5 Aralık 2017’de NGS alanına giderek inceleme ve değerlendirme yaptı.

ÇED’İN İPTALİNİ GEREKTİRECEK BİR HUSUS YOK

15 kişilik bilim insanından oluşan heyetin, hazırladığı 205 sayfalık bilirkişi raporu, 23 Şubat 2017’de Danıştay 14’ncü Dairesi’ne sundu. Akkuyu’ya onay veren bilirkişi gerekçelerini de 24 maddede altında toplandı.

1 Aralık 2014’te verilen ÇED olumlu kararının iptalini gerektirecek bir husus olmadığı kanaatine varıldığı açıklanan raporda,

‘NGS’nin nükleer güvenlik usul ve uygulamalarında kriterlere uygun olduğu; santralde kullanılan teknoloji ve güvenliğin günümüz nükleer santrallerindeki sisteme uygun olduğu; ÇED raporunun, ÇED yönetmeliğine uygun olduğu; NGS alanın nüfus, fauna, jeolojik, doğal afet durumu, toprak, su ve arazi kullanımının ÇED raporunda detaylı anlatıldığı; ÇED raporunda orman mevzuatına göre gerekli izinlerin alındığı ve ciddi bir sorunun ortaya çıkmasının beklenmediği; bölge eko sistemine etkileri konusunda yeterli incelemenin yapıldığı; tsunami risk araştırması, zemin ve kaya mekaniğinin yapıldığı; raporda, projede kullanılacak radyoaktif maddelerin nasıl muhafaza edileceğinin kabul edilebilir düzeyde açıklandığı; bölgedeki Akdeniz fokunun korunmasına ilişkin yeterli önlemlerin alınacağının değerlendirildiği; santralin elektrik üretimi açısından temiz enerji olduğu yönünde önemli bir avantaj sağlayacağı iklim değişikliği sürecinde deniz seviyesi yükselse bile tsunami oluşturacak bir seviyeye hiçbir zaman ulaşamayacağı’ belirtildi.