"Doğmamış çocuğa don biçiyorsunuz"

03 Mayıs 2017 Çarşamba

Cumhurbaşkanı  Erdoğan Rusya'ya bulunacağı ziyaret  öncesinde Esenboğa Havalimanında gazetecilerin sorularını cevapladı. Erdoğan, gazetcilerin yönelttiği 'Genel başkan olduktan sonra AK Parti'de değişiklikle' ilgili soruya "Sizler doğmamış çocuğa don biçiyorsunuz" dedi.


Erdoğan'ın yaptığı konuşmadan önemli satırbaşları:

Sayın Putin'le sık sık gündemimizde olan konuları ele alıyoruz. İki ülke ilişkilerinin eski seviyeye çıkması için yoğun çaba sarfediyoruz.  Malum gelişmelerden sonra ciddi bir düşüş söz konusu oldu. Yeniden toparlayıp bıraktığımız yerden yola devam etmemiz gerekir.

Siyasi olarak en üst düzeyde tesis ettiğimiz güven ortamı var. Turizm alanlarında bunun olumlu alanları zaten sizler de takip ediyorsunuz. 

Stratejik alanlardan olan enerji konusuna da büyük önem veriyoruz. Enerji işbirliğinde ciddi adımlar attık. Türk Akımı Projesi bir şekilde ilerliyor. Akkuyu'nun 2023'te faaliyete geçmesini düşünüyoruz. Bunu ne kadar önce çekersek o kadar iyi olacağını ifade etmek isterim. 

Türkiye'ye uygulanan ekonomik ve ticari kısıtlamalar konusunda başbakan yardımcılarımız seviyesinde görüşmeler sürüyor. Ben de sayın Putin'le olan görüşmemizde süreci hızlandırmamız gerektiğini bir kez daha ifade edeceğim. Ne Rusya, ne Türkiye'nin bürokrasiye kurban edeceğimiz zamanımız yoktur. 

Türk vatandaşlarının vize alma zorunluluğu da beşeri münasebetlerimize mani oluyor. Tüm bu konuları ele alma fırsatı olacak. 

Suriye konusunda işbirliğimiz söz konusu. Siyasi çözüm umutlarının tekrar yeşermesine neden olan birçok adımı beraber attık. Suriye'de nüfuzu olan ülkelerin artık elini taşın altına koyması gerekir. 911 kilometrelik sınıra sahip olan Türkiye'nin konumu her şeyin üstündedir. Türkiye'nin sınır şehirlerinin geldiği konum da gözler önüne alınmalıdır. Hastanede tedavi gören masum sivillerin katledilmesine daha fazla seyirci kalamayız. Ateşkesin tahkim edilmesine önem veriyoruz.

Krizin çözümü için Rusya ile ortak çalışmalara devam edeceğiz. 

SORU-CEVAP

(Külliye'deki görüşme) Şu anda hükümetin gündeminde böyle bir şey yok. Böyle bir teklifle de sayın Başbakan bana gelmiş değil. Bir araya gelişimiz, şu anda devlette atılan bazı adımlar var, bu adımlarla ilgili olarak beraber görüşmemizi gerektiren konular vardı. 

(Genel başkan olduktan sonra AK Parti'de değişiklikler) Sizler doğmamış çocuğa don biçiyorsunuz. Durun bakalım, gerçekleşsin. Resmen böyle bir görev tevdi edilmesi halinde atılacak adımları da orada görme imkanımız olacak. Şunu açık net söylemek durumundayım. Böyle bir görev tevdi edilmesi halinde yeniden birimleri ele alıp değerlendirme, hepsi bunların çok ciddi istişareler netincesinde olacaktır. Belli bir bölgenin temsil edildiği değil, 81 vilayetin adeta temsilini gördüğü bir yapının oluşması benim şiarım olmuştur. Böyle bir adımı, tablo içerisinde görmek mümkün olacaktır. Konuya ilişkin ilgili arkadaşlarımızla istişarelerimizi yaparız. Eğer irade bize böyle bir görevi verirse. 

(Genel başkan olmanız durumunda, Kılıçdaroğlu'nun 80 milyonun cumhurbaşkanı olamaz değerlendirmesi) Siyasi tarihi okusun, öğrensin ama hepsinden öte kendi partisinin siyasi tarihini öğrenmesi lazım. Dün yaptığı konuşma ile kimlerin temsilcisi olduğunu da açıkça ortaya koydu. Aykırı seslere tahammülüm yok gereğini yaparım dedi. Gazi Mustafa Kemal'den, İnönü'ye kadar iyi okursa öğrenecek diye düşünüyorum. 

(AK Parti'ye dönüşü) Temelini attık, ortaya güzel bir eser çıkardık. O günden bugüne hareket güçlenerek geldi. Burada duygusal olmamak mümkün değil. 979 gün de az bir süre değil. O yasayı kimler hazırlamışsa, oradan partisinden istifa etmesi gerekir kaydını kimler düşmüşse, onlar siyasi bir cinayet işlemiştir. Maça çıkan kişi partili olur mu, öyle bir hakem partili olur mu gibi ifadeler çok çok yanlış. Onun gönül dünyasında bir takım yatıyor mu yatıyor, orada kaydı olsa ne yazar, olmasa ne yazar. Mesele adil olarak o işi yönetmektir. Maçta da adil yönetmektir, ülkeyi de adil yönetmektir. Başbakan için böyle bir şey söylüyor musun? Söylemiyorsun. Burada nihai kararı verecek olan milli iradedir. Adil olmayan bir görev söz konusuysa zaten milliet verdiği gibi almasını da bilir. Olay bu kadar basit. Bundan önce 367 garabeti yaşadık. Ondan sonra ona tamam demiyorsun. Onu da kabul etmediler. En sonunda bunu da mı kabul etmiyorsunuz. Haydi millete. Milletin verdiği bu kararı da kabul etmiyorlar. Siz neyi kabul edeceksiniz. CHP zihniyeti budur. Bunların basın arşivlerini açın, geçmişten bugüne nasıl geldiklerini göreceksiniz. 

Kasetle gelen bir kişi, görevi kimden aldığı belli. O da başladı, yüzde 49, vs diye... Ülkemizi nasıl daha iyi günlere kavuşturacağız buna bakacağız. 

Önümüzde bir Kuveyt, Amerika, Belçika yolculuğumuz var. Bütün bunların hepsi daha güçlü bir Türkiye için yola nasıl devam edeceğiz. Bir de Çin var, Çin'den Amerika'ya geçeceğiz. 

(Baykal'ın Abdullah Gül açıklaması) Onu değerlendirmeye gereksiz buluyorum. Bu tamamen bir virüs, fitne hareketidir. Sayın Baykal bu işlere oynamayı bıraksın da kendi işine baksın.