AK Parti'li vekilden çarpıcı Zeytin Dalı açıklaması: Kürtler özgürleşecek!
Üç yıldır üzerinde çalıştığı kitabını ‘Yeni Yüzyıl, Kürtler ve Bağımsızlık'ı tamamlayan AK Parti Mardin Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi asil üyesi Orhan Miroğlu, Zeytin Dalı harekatıyla ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu.
Çukur stratejisiyle PKK terör örgütünün Türkiye’de paradigmasının çöktüğünü söylediniz. Peki ya Suriye’de?
Suriye’de de çökebileceğine dair çok belirti var. Mesela Amerikalılardan gelen en son açıklamaya bakın: “Bizim bunlarla oturup Suriye’nin geleceğinde şöyle bir rol alacaksınız gibi bir tartışmamız olmadı. Biz Suriye’ye geldiğimizde bunlar sahadaydı, ‘DAEŞ’e karşı sizinle birlikte savaşabiliriz’ dediler. Biz de ‘buyurun, edin’ dedik. Bir siyasi vaatte bulunmadık.” Hatta Esad da aynı şeyi söylüyor. PYD, DAEŞ sonrası dönemde benim payıma da bir şey düşer mantığıyla hareket etmiş, öyle görülüyor. Herhangi bir söz alındığına dair hiçbir belirti yok. PYD’yi kullanma fikri baskın bir fikir. Ama “ABD’nin Suriye için öngördüğü formülasyonda PYD’nin yeri nedir” sorusuna şu ana kadar Salih Müslim de dâhil kimse cevap veremedi.
“Ortadoğu’daki süreç nasıl gelişirse gelişsin, PKK’nın Türkiye’deki silahlı mücadelesindeki ısrarı anlamsızlaşacak” diye yazmışsınız...
Türkiye’de 30 yıldan fazladır bu örgütü destekleyen, partisine oy veren, çocuğunu veren her türlü fedakârlığı yapan insanlar arasında yapılan araştırmalarda bile bu savaşın anlamsız hale geldiğini düşünenlerin oranı yüzde 80. Bu benim kanaatim değil.
Zeytin Dalı Operasyonu’nun siyasi sonuçları ne olur?
Afrin, bu yüzyılın başında olanları hatırlamadan tartışılacak popüler bir mesele değildir. Belki bir ironi ama 1916-1917’de Osmanlı İmparatorluğu bu topraklardan çekiliyor. Şimdi İmparatorluğun mirasçısı Türkiye Cumhuriyeti yeniden büyük bir askeri operasyonla o topraklara geri dönüyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi Kuzey Irak’ı kapsayacak bir harekâta da dönüşebilir.
Kürt toplumu bu gelişmelerden nasıl etkilenecek?
Afrin operasyonu Kürt toplumunun özgürleşmesini sağlayabilir. Afrin operasyonu bölgede PYD ve YPG’nin kurduğu iktidar mekanizmasını dağıtacaksa, -ki operasyondan beklenen budur- diğer Kürt partilerinin bölgeye dönüp siyaset yapmalarını sağlayacaksa bu bir özgürleşmedir. Kürtlerin özgürlüğünü elinden alan büyük ölçüde PKK’dır. Düşünün birdenbire 400-500 militanı Nusaybin’e soktuğunuz zaman o halk daha mı özgürleşti, yoksa özgürlüğü mü kısıtlandı. Tabii ki kısıtlandı. Tahir Elçi’nin öldürülmesine giden süreç hendeklerle örülmedi mi? Tahir’in arkadaşları şimdi daha mı özgürdür? Elbette değil. Onun gibi insanlar tam da bu dönemde hem insan hakları alanında hem de siyasette önemli misyonlar yüklenebilirdi. Ama işte birini kaybettik. Suriye’de hangi etnik aidiyete sahip olursanız olun özgürleşmek üniter bir Suriye’den geçiyor. Suriye’de ülke aidiyeti yıkıldı. Yeniden inşa edilebilirse Türkmenler, Araplar, Kürtler yeni bir gelecek kurabilir. Diyelim 70 bin PYD gücü, 30 bin Özgür Suriye Ordusu, BAAS iktidarının ordusu, DAEŞ’i olumlayanların yaratacağı silahlı güçler… Böyle bir tablodan özgürleşme çıkar mı?
Burseya’da yakalanan teröristler YPG’ye katılma konusunda ölüm tehdidinde bulunulduğunu itiraf ettiler. Ne diyeceksiniz?
Gönüllü katılanları elbet var ama tehditle her aileden bir kişiyi mecbur ediyorlar. Hendeklerde de aynı şeyi yaptılar. Nusaybin’i, Cizre’yi terk eden ailelere cezalar kestiler. Evine el koydular. Rojava’da da öyle. Benim akrabalarım var orada.
PKK İLE KÜRT TOPLUMUNUN ÖZDEŞ GÖRÜLDÜĞÜ DÖNEM KAPANDI
Afrin ve sonrası Kürt seçmeninin eğilimine yön verir mi?
Şunu tespit etmek lazım: Bir kere PKK ile Kürt toplumunun özdeş görüldüğü dönem kapandı. Dolayısıyla PKK'ya yönelmiş bir askeri harekatın, siyasete ve PKK lehine tahvil edilmesi kanaatimce artık mümkün değil. Buna yalnızca Batılılar inanabilir. Afrin operasyonu, Kürtler'i veya Kürtler'in Suriye'deki doğal ve meşru haklarını hedef alan bir harekat değil. Kobani hadisesi Haziran seçimlerinde Kürt oylarını çok etkiledi. Ama hendek çatışmaları, PKK'nın gerçek niyetinin anlaşılmasına yol açtı ve Kürt seçmen bu niyeti Kasım ve referandum seçimlerinde desteklemedi. Kasım ve referandum seçimlerinde AK Parti oylarını arttırdı. Referandum'da HDP'den alınan evet oyları 2 milyonun üstündeydi. Bu trendin devam etmesi için PKK'ya kızgınlıkla, Kürtler'i rencide edecek şeyler yapmamak lazım. Dil ve üslup önemli.