SİT alanındaki tarihi evlerde define aradılar

24 Temmuz 2018 Salı

ANTALYA'da 1'inci derece SİT alanı içerisindeki tarihi ahşap evlere giren hırsızlar kapı ve pencerelerini sökerken, define avcıları ise binaların temelini kazarak altın aradı. 4 metrelik çukurlar kazılan binalar, yıkılma tehdidiyle karşı karşıya kaldı. Haşim İşcan Mahalle Muhtarı Halil Ay, "SİT alanı denilince akla altın geliyor. Ne kapı kaldı ne pencere" dedi.
Antalya'nın en eski mahallelerinden Haşim İşcan; 25 sokağı, 7 butik oteli, kentin en büyük parkı Karaalioğlu Parkı, kentin en eski lisesi Antalya Lisesi ve Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin ilk ve eski binasına ev sahipliği yapıyor. 1993 yılında SİT alanı ilan edilen mahallede çok sayıda ev koruma altına alınarak kültür mirası haline getirildi.
Şimdilerde 1200 nüfusa sahip mahallede son günlerde, kanunen çivi dahi çakılması yasak olan tarihi evlerin kapı ve pencereleri, maddi değerinin olduğunu düşünen hırsızlar tarafından sökülerek çalınıyor. Birçoğunun kapısı bulunmayan ve çürümeye yüz tutmuş ahşap elverin yıkılması ise an meselesi. Hırsızlar binaları tahrip ederken, define avcıları da binaların temelini kazıyor. Define avcıları dedektörlerle binaların içini tarıyor. Definecilerin tamamen tahrip ettiği evlerden biri olan ahşap iki katlı binanın zemininin, odaların içinden kazıldığı görüldü. Yaklaşık 4 metre kazılan çukurda bir şey bulunup bulunmadığı ise bilinmiyor.
ESNAF VE VATANDAŞ DURUMDAN ŞİKAYETÇİ
Temeli kazılan ve yıkılma tehdidiyle karşı karşıya kalan yapılara komşu otel ve restoran sahipleri ise durumdan hem tedirgin hem de şikayetçi. Bazı otel sahipleri ağırlıklı yabancı misafirler ağırladıklarını, kentin en güzel yeri olarak gördükleri tarihi Kaleiçi'ndeki Haşim İşcan Mahallesi'nde bu türden yapıların kötü imaja sebep olduğunu söyledi. Butik otel sahibi Muhammet Demirok, kısa süre önce otelinde konaklayan bir turistin metruk binada yaşayanlar tarafından darp edildiğini, yabancı misafirlerinin can güvenliğinin kalmadığını söyledi. Turistlere bu konuyu izah edemediklerini ve kötü bir imaja neden olduğunu aktaran Demirok, "Her yerde metruk binalar var. İçeri giren çıkan belli değil. Misafirlerimizin yüzde 95'i yabancı. Çevre düzenlemesi konusunda yardım bekliyoruz" dedi.
Mahallede sık sık sebebi belirlenemeyen yangınların çıktığına da dikkati çeken bölge sakinleri, özellikle metruk binalarda çıkan yangınların, alkol ve uyuşturucu bağımlılarının bu evleri ikamet olarak kullanmasından kaynaklandığını öne sürdü.
"SİT ALANI DENİLİNCE AKILLARA ALTIN GELİYOR''
Haşim İşcan Mahallesi Muhtarı Halil Ay ise mahallenin yavaş yavaş yanarak kül olmaya başladığını kaydetti. Ay, SİT alanı içerisinde olduğu için yanan evlere herhangi bir iyileştirme çalışması yapılamadığını söyledi. Yangından zarar gören evlerin bir süre sonra kendiliğinden yıkılıp vatandaşların can ve mal güvenliğini tehdit ettiğini ifade eden Ay, "Geceleri hırsızları kovalıyoruz. Ne pencere kaldı ne kapı. Sürekli metruk evleri kontrol ediyordum. Geçenlerde gördük ki 4 metre derinliğinde her odada çukurlar var. Korkunç bir durum bu. SİT alanı denildiği için altın geliyor akıllara. Altın aramışlar burada" dedi.