17 °c

Kahvenin ticari hacmi petrolle yarışıyor

Dünya ekonomisinde ticari hacim olarak petrolün ardından gelen kahve, Türkiye’de 3. nesil kahveciliğin de gelişmesiyle birlikte önemli bir yere sahip oldu.

Ekonomi Haberi
Kahvenin ticari hacmi petrolle yarışıyor
Kahvenin ticari hacmi petrolle yarışıyor

3. nesil kahvecilik kahvenin hangi ülkeden geldiğiyle birlikte hangi çiftliklerde toplandığını, hangi parametlerler ile üretildiğini, nasıl ve ne şekilde kavrulduğunu bilerek en iyi tadı ve aromayı alabilmek için nasıl demlendiğini gözlemlemek ve bilmek anlamına geliyor.

Dünyada büyük bir pazar payı elde eden 3. nesil kahveciliğe Türkiye’deki markalar da uyum sağlamakta gecikmedi. İnsanların buluşmak için bahanesi haline gelen kahve, Türkiye’deki insanların kahveye olan ilgisi, kahvenin tarihinin önem arz etmesiyle birlikte sektörün Türkiye’de daha hızlı gelişmesinin önünü açtı.

Türkiye’de 3. nesil kahveciliğin önde gelen firmalarından biri olan MOC Coffee’nin CEO’su Özgür Düzgün, kahvenin dünya ekonomisindeki yeri ve konumu hakkında bilgi vererek, kahve alanında yatırım yapmak isteyenlere tavsiyelerde bulundu.

KAHVE, PETROLDEN SONRA GELİYOR

Dünyada kahve ekonomisinin giderek büyüdüğünden söz eden MOC’un CEO’su Özgür Düzgün, “Ülkemizde de kahve ekonomisi ve pazarı gelişmekte ve büyümektedir. Ülkemizde kişi başına kahve tüketimi 1 kg seviyesine ulaşmış durumda. Türkiye'nin genç nüfusa sahip olmasını da göz önünde bulundurduğumuzda kahve tüketiminin daha da yayılacağı ve gelişeceği değerlendirmesini yapmak mümkün. Kahve, dünyada petrolden sonra en büyük ticari hacme sahip ikinci ürün ve toplam ticari hacmi 100 milyar doların çok üzerinde. Türkiye'de ise şu anda 1 milyar doların üzerinde bir piyasa oluşmuş durumda. Sahip olduğumuz genç nüfus piyasanın gelişmesine katkıda bulunacaktır.” dedi.

GERİ DÖNÜŞTÜRÜLEBİLEN BİR KAYNAK

Kahvenin geri dönüşüm alanında da dünya ekonomisinde farklı bir yer edineceğini söyleyen Özgür Düzgün, “İngiltere'nin başkenti Londra'da bulunan bir teknoloji şirketi, kahve atıklarındaki telveden çıkarılan yağ ile dizeli karıştırarak ürettiği biyo-yakıtı, Londra'daki otobüslerde kullanıyor. Londra halkı yılda yaklaşık 200 bin ton kahve telvesi üretiyor ve şirket telvedeki atıktan ürettikleri yağ ile B20 adındaki biyo-yakıtı oluşturuyor. Londra'daki bir otobüsün bir yıllık biyo-yakıtını üretmek için 2.55 milyon bardak kahve telvesi yeterli oluyor. Londra halkının çöp olarak gördüğü kahve telvesinden şu ana kadar altı bin litre kahve yağı elde edildi. Bu durum kahveyi geri dönüştürülebilen bir kaynak olarak da görmemizi sağlıyor.” diye konuştu.

Özgür Düzgün

KAHVEDE GLOBAL BÜYÜME HEDEFİ

MOC’un kahve piyasasındaki stratejilerinden bahseden Özgür Düzgün, öncelikli hedeflerinin kaliteli kahveyi geniş kitlelere ulaştırabilmek olduğunu söyleyerek “Bu hedef doğrultusunda doğru yerleşim merkezlerinde ve doğru noktalarda operasyonlarımıza devam ediyoruz. Son olarak Zorlu AVM mağazamıza da bu hedefimiz doğrultusunda açmış bulunuyoruz. Yakın zamanda Göktürk ve Bağdat Caddesi şubelerimizi de açmış olacağız. Sadece yurtiçi değil yurtdışı da hedefimizde. Lonra operasyonumuzu 2018'in ilk altı ayında açmayı hedefliyoruz. Hem Türkiye hem de dünyada A ve A Plus yerleşim merkezlerinde büyümeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.

“YATIRIMDA PROFESYONEL DESTEK ALINMALI”

Kahve sektörüne yatırım yapacaklara tavsiyelerde bulunan Düzgün, “Artık sosyal medya mecralarında bile cafe açmak üzerine açılan hesaplar var ve bunun üzerine insanlar çokça yorumlar yapıyorlar. Benim cafe açmak isteyenlere tavsiyem yeterli sermaye miktarı ile doğru lokasyonlarda ve doğru markalar ile bu sektöre adım atmaları. Ne yazık ki çoğu yatırımcı büyük hayaller ile girdiği sektörde kendi markasını yaratma girdabında tecrübesizlikten dolayı mağaza açılışını takip eden ilk yılda hezimete uğruyor.” dedi.

Yapılan yatırımın ardından hezimet yaşamamak adına bir marka çatısı altında hareket etmelerinin doğru olacağını düşündüğünü söyleyen Düzgün “Yatırımcıların çatısı altında girecekleri markalardan da gerçekçi olmayan kar marjları beklememelerini tavsiye ediyorum. Çünkü kahve sektöründe gerek kira maliyetleri, gerek personel giderleri, gerekse işletme giderleri yüksek seyretmekte. Bu nedenle yatırım hesaplarının tüm bu değişkenlere göre mantıklı bir şekilde profesyonel markaların desteği ile yapılması gerektiği kaanetindeyim.” diye konuştu.

3. NESİL KAHVECİLİKTE E-TİCARET’İN ÖNEMİ

Kahve ile teknolojinin hem tüketiciler hem de markalar açısından iyi bir kombinasyon yarattığını kaydeden Düzgün, şöyle devam etti:

“Mağazalarımızda insanlar bir yandan kahvelerini tüketirken bir yandan bilgisayarları üzerinden gerek bizimle gerekse diğer insanlarla paylaşabiliyorlar. Biz de bu olumlu veya olumsuz değerlendirmelere göre yeni ürün politikalarımızı belirleyebiliyoruz. Ayrıca artık insanlar evlerine alacakları kahveleri de internetten sipariş edebiliyorlar. Biz de MOC markası olarak www.moc.com.tr web sitemiz üzerinden çekirdek kahve satışı yapıyor ve dünyanın her yerine kahvemizi gönderiyoruz. Bu anlamda e-ticaretin ve uygulamalarının kahve sektörüne olumlu ektilerini deneyimlyoruz.”

Sıradaki Haber