Sayın İmran Okumuş, olağanastü dönemin ‘kayyum’u olarak tarihe geçecek. Çünkü, sadece atandığı şirketlerle ilgilenmiyor, yönetim kurulu üyesi isimler üzerinden FETÖ PDY’nin nerelere yayıldığını da araştırıyor. Bu araştırmalar öyle sonuçlar ortaya çıkarıyor ki hepimiz şaşırıyoruz. Son olarak medyaya da yansıyan verileri bu açıdan yorumlamakta fayda var. Çünkü, çok fazla bilgi yüklemesi nedeniyle işin esasını algılamak zorlaşabiliyor. FETÖ PDY soruşturmasında bizce en kritik konu ‘Kaynak Holding’ eksenindeki çalışmalardır. Çünkü, FETÖ’nün bir numarasına ait olduğu anlaşılan Kaynak Holding’le ilgili araştırmalar şu ana kadar 106 şirkete yayılmış durumda. Bu şirketlerin toplam cirosu yaklaşık 3 milyar dolara yakın görünüyor. GÜLEN AİLESİ’NE AİT Görünen o ki bu güne kadar ‘üzerinde tek bir mülk, şirket ya da kuruş’ olmayan adam olarak tanıtılan Fethullah Gülen Kaynak Holding’in sahibidir. Çünkü, en yakın iki akrabası (Gülen soyadını taşıyan) bu şirkette görevliydi. SIR VE MALİKANE Holding yönetiminde öyle isimler var ki Pensilvanya’daki malikaneyi satın alıp ABD’deki vakfa devretmişler. Hatta darbe gecesinin sabahı Akıncılar Üssü’nde yakalanan FETÖ İmamı Adil Öksüz’e ait ünlü ‘SIR’ plakalı araç da Kaynak Holding tarafından satın alınıp bu teröriste devredilmiş. Ayrıca, Öksüz’ün Sakarya’daki evi de Kaynak Holding tarafından alınıp devredilmiş. Atalarımız ne demiş? Bir musibet bin nasihattan evladır. Bir de ‘vaki olanda hayır vardır’ sözümüz var. 15 Temmuz darbe girişiminin belki tek iyi yanı bu atasözlerimizi haklı çıkarmasıdır. Çünkü 17-25 Aralık sonrasında bile Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın FETÖ PDY’ye karşı mücadele çabasına yeterli desteği vermeyenler darbe gecesi nasıl bir hata yaptıklarını daha iyi anladılar. Erdoğan’ı o dönemde yalnız bırakanlar bu ülkenin öyle bir yalnızlığa ve felakete sürüklenmesine neden olacaklardı ki…
