17 °c

Kavanoz Dipli Dünya

Dünya düzeni bir garip malum. Menfaati olduğunda taa okyanus ötesinden ortadoğuya demokrasi götürmeye çalışanlar, ülkemize basın özgürlüğü nutukları atıp kendi ülkesinde kol kırılıp yen içinde kalanlar, ikiz kulelerine saldırı düzenleyen adamı bulmak için koca Afganistan'ı işgal edip binlerce sivil öldürenler ama kendi eliyle beslediği büyüttüğü teröristi  bize...

Güncel Haberi
Kavanoz Dipli Dünya
Kavanoz Dipli Dünya

Dünya düzeni bir garip malum. Menfaati olduğunda taa okyanus ötesinden ortadoğuya demokrasi götürmeye çalışanlar, ülkemize basın özgürlüğü nutukları atıp kendi ülkesinde kol kırılıp yen içinde kalanlar, ikiz kulelerine saldırı düzenleyen adamı bulmak için koca Afganistan'ı işgal edip binlerce sivil öldürenler ama kendi eliyle beslediği büyüttüğü teröristi  bize teslim etmek için kanıt/dosya/delil isteyenler, ülkesinde sokak göstericileri güvenlik güçleri tarafından patır patır öldürülürken bizim öldürdüğümüz eli silahlı teröriste insanlık duyarı kasanlar, kendi ülkesindeki terörle inanılmaz şekilde mücadele eden fakat halihazırda kuruluşu aşamasında kendisine uşaklık etmek üzere şekil verdiği Türkiye'nin mücadelesini gerekirse teröriste silah dahi vererek baltalayanlar, 15 Temmuz gecesi insanlar demokrasi için mücadele ederken; aynı videoda kurşun yağdıran üniformalı teröristten değil tekbir getiren insandan rahatsız olanlar, genel yayın yönetmeni olduğu gazetede "türkiye ışid'a silah yolluyor" manşetleri atıp, bunu belgelediğini iddia ettikten sonra mahkemede "elimde belge yok hakim bey" diyerek yurtdışına kaçan bir adamı kahraman ilan edenler, Avrupa birliği kriterleri diye kokoreçe bile karışacak kadar insan sağlığına duyarlı ama tek suçu ortadoğu'da doğmak olan bir insanların gördüğü zulmü yok saymakta oldukça mahir, bu kaosun içinde sağ kalanları da unutmayarak; radikal islamcı terör örgütleri kurup hem işgallerine devam etmek için bu örgütleri bahane edenler, hem de müslüman teröristtir algısına hizmet ettirerek bir taşla iki kuş vuranlar, Her fırsatta lanetledikleri DEAŞ gibi 3-5 yıllık değil, ülkemizin başına 40 yıldır bela olmuş bir terör örgütüne kucak açan, ağırlayan, ülkesinde ofis açmalarına, sokaklarında gösteri yapmalarına izin veren, dünyanın gözünün içine baka baka bu terör örgütüne sivil toplum kuruluşu muamelesi yapanlar, Türkiye OHAL ilan edince demokrasimiz için çok endişelenip(!) ülkesinde iki bomba patladı diye OHAL süresini habire uzatan Fransa'nın sonuna kadar yanında olanlar, kısaca; "Dünya 5 ülkeden ibarettir" diyenler. Ama "DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR!" diyerek hepsine kafa tutan bir liderimiz var. Zamanında şiir okudu diye hapse atılan ama ülkesine ihanet eden teröristleri yargılayınca diktatörlük ile itham edilen, gezi olaylarında 24 saat canlı yayın yapan global yayın kuruluşlarına seslenerek algı yönetimlerini defalarca yüzlerine çarpan, tüm ayrımcı kara propagandalara rağmen her fırsatta "hepimiz kardeşiz, biriz, bütünüz" vurgusu yapan, kürt haklarını savunduğunu iddia eden vahşi bir terör örgütünün yaptığı sadece kürt katletmek iken; sorunu çözmek adına kimsenin atamadığı adımları "kürt açılımı" adı altında cesurca atan, kendisine radikal islamcı yaftası yapıştırarak ezberlediğimiz oyunlarını üstümüzde oynamaya çalışan Avrupa'nın kendi parlamentosunda, hristiyanlara ve yahudilere daha önce tanınmayan hakları tanıdığını anlatıp fransız parlamenteri susturan, terör örgütlerinden ve Esad teröründen kaçan 2 milyon mülteciye kucak açan, 500 tane mülteciyi sınırlarından geçirip günlerce bunun propagandasını yapan ülkelere kıs kıs güldüren, Suriye terörünün fail-i malum ülkelerine  "teröre destek vermek; 2 milyon mültecinin yükünü omuzlarımıza bırakıp sınırlarınızı iyi kontrol edemiyorsunuz tafrası yapmaktır" diyerek posta koyan, "Filistinli mazlumların hayır duası bize yeter, Suriyeli mazlum çocuğun arşı inleten duası bize yeter, Allah bize yeter, millet bize yeter!" diyen, Ülkesinde darbeye kalkışanları halkıyla beraber püskürtmüş, halkıyla beraber korkusuzca meydanlara çıkmış, kaçmayı aklından geçirmemiş bir lider. ... Ülke yönetimini önceki yönetimden kalan ekonomik kriz mirasıyla devralan Ak Parti hükümeti her yıl ekonomiyi daha da büyütüp dünyanın en büyük ilk 20 ekonomisi arasına sokarken, hala ilkokul sıraları kokan -Türkiye'nin jeopolitik önemi-nin bedelini artık ödemeliydik. Hatırlarsınız; Ortadoğu'daki karışıklıkların fitilini Tunus'da yaşanan ekonomik kriz ateşlemişti. Mısır lideri Mursi'ye ağır ambargolar uygulanmıştı. Türkiye'yi de bu dalganın içine katmak gerekliydi. Peki nasıl baltalanırdı ekonomi? Öncelikle iktidarın güç kaybetmesi gerekiyordu, bunun için de yarısının oyunu aldığı milletin ayrışması gerekiyordu. Hassasiyetlerin kaşınması gerekiyordu. Alevilerin kapılarına işaret konulurdu mesela.. Olmadı ayaklanmalar çıkarılırdı,  o da olmadı iç savaş zemini hazırlanırdı. Meselenin hiç de ağaç olmadığını gayet iyi anladığımız gezi olaylarıyla, FETÖ tarafından dizayn edilen 17-25 Aralık süreciyle, onca emek sarfedilmiş kürt açılımının üst üste baltalanması, terör örgütünün baraj yapımındaki kamyonları yakmaya başlaması ve devam edip günümüze kadar gelen vahşi katliamlarla, bize karşı atılacak olan hukuksuz adımların dünyaca kabul görmesi bakımından, global yayın kuruluşları vasıtasıyla yapılan kara propagandayla, Yurtdışı desteği su götürmez bir gerçek olan 15 Temmuz darbe girişimiyle... elverişli zeminler hazırlanabilirdi, sonrası kolaydı. Diz çöktürmek çok kolay olacaktı. Ama OLMADI.   Recep Tayyip Erdoğan çıktı ve olayların arkasındakilerin öznelinde tüm dünyaya dedi ki;   "Başaramayacaksınız, milletimizi bölemeyeceksiniz, bayrağımızı indiremeyeceksiniz, vatanımızı parçalayamayacaksınız, devletimizi yıkamayacaksınız, ezanlarımızı susturamayacaksınız, bu ülkeye diz çöktüremeyeceksiniz, bu halka boyunduruk vuramayacaksınız, bin yıldır yürüdüğümüz bu yoldan bizi geri döndüremeyeceksiniz, ülkemizi hedeflerinden vazgeçiremeyeceksiniz!" ... 15 Temmuz'u yaşamış olan bizler çok iyi biliyoruz ki; Allah'ın izniyle başaramayacaklar.

Sıradaki Haber