17 °c

Necmeddin Okyay, vefatının 41. yılında anıldı

İSTANBUL (AA) - Geleneksel sanatların birden fazla alanında otorite olarak kabul edilen Necmeddin Okyay, vefatının 41. yılında, Küçükçekmece Belediyesi tarafından düzenlenen çeşitli etkinliklerle anıldı. "Sanatla Geçen Bir Ömür Hezarfen Necmeddin Okyay" adıyla düzenlenen anma programı, Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi'nde gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamındaki konferansta...

Kültür-Sanat Haberi
Necmeddin Okyay, vefatının 41. yılında anıldı
Necmeddin Okyay, vefatının 41. yılında anıldı

İSTANBUL (AA) - Geleneksel sanatların birden fazla alanında otorite olarak kabul edilen Necmeddin Okyay, vefatının 41. yılında, Küçükçekmece Belediyesi tarafından düzenlenen çeşitli etkinliklerle anıldı.

"Sanatla Geçen Bir Ömür Hezarfen Necmeddin Okyay" adıyla düzenlenen anma programı, Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Etkinlik kapsamındaki konferansta konuşan Prof. Uğur Derman, Okyay'ın hat, ebru ve kitap sanatları üstadı olduğunu belirterek, 1955 yılında Okyay'ın öğrencisi olduğunu söyledi.

Sanatçının hayatından kesitler anlatan Derman, sanatın birçok alanında yetenekli olduğunu vurguladığı Okyay'ın 4 yaşında okula başladığını dile getirdi.

Okyay'ın eğitim hayatına değinen Derman, "Üsküdar'ın meşhur hususi bir mektebi vardı, o devirde. Halil Rüştü Bey tarafından kurulmuş Ravza-i Terakki. Burası hakikaten feyizli bir mektepti. En iyi hocalar ders vermeye oraya gelirlerdi. Aradan yıllar geçtikten sonra, oradan mezun olan üç şahıs, kendi mesleklerinin piri kabul edilmişlerdi. Biri Okyay, hattatların o devirdeki piri. İkincisi Üsküdarlı Ali Efendi, üçüncüsü de Şeyh-ül Muharririn ilan edilen Burhan Felek'ti." dedi.

Derman, sanatçının Nuruosmaniye Medresesi'nde sülüs ve nesih yazılarını öğrendiğini aktararak, "O esnada eline ebru kağıdı geçer. Ebruyu öğrenme telaşına düşer. 'Bunun en alasını Üsküdar Özbekler Dergahı Şeyhi Ethem Efendi yapar' derler. Hemen Ethem Efendi ile ilişki kurar ve devama başlar. Yalnız ebruculuğu değil, kağıt cilalama sanatı olan kağıt terbiyesini öğrenir. Bir de merakından dolayı ince marangozluğa başlar." ifadelerini kullandı.

Okyay'ın talik, sülüs, nesih yazılarında hocalarından icazet aldığına işaret eden Derman, şöyle devam etti:

"Hocamız, hayatı boyunca talik yazıyı ön planda tutmuştur. Sülüs de yazardı. Kendi imkanları ile müzayedelere katılıp, eser toplamaya başlamış. Bu şekilde kendine hususi koleksiyon edinmiş. Bu arada hem hattat hem ebrucu olduğu için hocanın 'yazılı ebru' diye de bir buluşu var."

Derman, sanatçının ciltleme ve botanik alanında da birçok iş yaptığını dile getirerek, okçuluk sporuyla yakından ilgilendiğini ve klasik okçuluğun günümüze aktarımında önemli bir görev üstlendiğini anlattı.

Hamide Uysal'ın Türk sanat müziği konseri verdiği anma programında, Necmeddin Okyay sergisinin de açılışı yapıldı. Okyay'ın orijinal hat, ebru ve cilt eserlerinden oluşan sergi, 15 Şubat'a kadar görülebilecek.

Sıradaki Haber